Acoustibox

Acoustibox, yalnızca bir ürün değil, bir yaşam tarzı ifadesiydi. Kurucusunun tasarımına duyduğu tutkuyu ve mükemmel işçiliği vurgulamak, stratejimizin temel taşı oldu. Acoustibox’ın plastikten tamamen uzak, yalnızca metal ve ahşap gibi yüksek kaliteli malzemelerle üretilmiş olması, onu piyasadaki tüm hoparlörlerden ayırıyordu. Bizim rolümüz, bu farkı net bir şekilde anlatan ve müşterilerle duygusal bir bağ kuran bir marka hikayesi ve satış stratejisi oluşturmaktı. Stratejiyi ilk olarak Türkiye pazarında hayata geçirdik. Ürünün lüks ve tasarım odaklı mağazalarda sergilenmesi, Acoustibox’ı doğru kitleyle buluşturdu. Ardından, uluslararası büyüme için çalışmalara başladık. Neiman Marcus ve Selfridges gibi dünyaca ünlü perakendecilerle yaptığımız görüşmelerde, Acoustibox’ın bir yaşam alanı objesi ve bir tasarım parçası olarak nasıl farklılaştığını anlattık. Marka hikayesini derinleştirirken, Acoustibox’ın yalnızca müzik dinleme amacı taşımadığını; sevdiklerinizle anı paylaşmak, teknolojiden uzaklaşmak ve yaşamın ritmini yavaşlatmak için bir ritüel sunduğunu vurguladık. Bu yaklaşım, ürünü bir hoparlörden çok daha fazlası haline getirerek, iç mekanların odak noktası olan bir tasarım objesi olarak konumlandırdı.